22 Aralık 2011 Perşembe

Yüz Felci Nedir

Yüz Felci Ne Demektir: Yüz hareketlerini (dudak, yanak, kaş,göz çevresi) yapmamızı yüz siniri (fasial sinir) aracılığı ile sağlarız. Beyinden gelen hareket emirlerini yüz siniri, yüz kaslarına ileterek istediğimiz hareketleri yapmamızı sağlar. Eğer beyindeki veya yüz sinirindeki bazı hastalıklar bu iletiyi engellerse yüz felci oluşur ve yüz hareketleri kısmen ya da tamamen ortadan kaybolur. Yüz felci tıbbi olarak fasial paralizi olarak ismlendirilir.

Yüz Siniri Nerededir: Beyin ile beyin sapı arasında yüz sinirini oluşturacak lifler karışık bir şekilde gelir. Bu bölüm daha çok Nöroloji ile ilgilidir. Beyin sapından sonra yüz siniri kıvrımlı biryol izler. İç kulak yolundan geçerek, orta kulağında çevresini dolaşır ve kulak arkasından doğru birkaç dal halinde yüz kaslarına ulaşır. Yüz kaslarına ulaşmadan önce kulak önündeki tükrük bezinin içinden geçer. İç kulak yolundan geçerken işitme siniri ile birlikte bulunur. Yolu boyunca bazı dallar verir ve bu dallar çeşitli görevler yaparlar. Gözyaşı bezinin salgısını, çene altındaki tükrük bezlerinin salgısını ve dilin tat hücrelerinin görev yapmasını da yüz sinirinin dalları sağlar.

Yüz Felcinin Nedenleri Nelerdir: Yüz felci beyinle beyin sapı arasındaki veya beyin sapından yüz kaslarına kadar olan bölümdeki birçok hastalığa bağlı olarak gelişebilir. Beyin-beyin sapı arasındaki yüz felci nedenleri genellikle beyin kanamasına bağlıdır ve nöroloji bölümünde incelenirler. Bu nedenlerle oluşan yüz felcine merkezi yüz felci denir. Beyin sapından sonraki yüz siniri hastalıklarında oluşan yüz felcine ise periferik yüz felci denir. Periferik yüz felci yapabilecek bir çok sebep vardır:
-Bell Paralizisi: En sık görülen yüz felci nedenidir. Nedeni aslında kesin değildir. Yüz sinirinin iç kulak çevresindeki bir bölümünde iltihap oluştuğu düşünülmektedir. Soğuk ve rüzgara maruz kalmanın etkili olduğu bilinmektedir.Sinirin fonksiyonunun kaybolması dışında bir bulgu yoktur. Başka nörolojik bulgu olmamasıyla teşhis konur. Genellikle tam olarak iyileşir.
-Ramsay-Hunt Sendromu: Virüslerin neden olduğu bir hastalıktır. Bell paralizisindeki bulgulara ilave olarak ağrı ve dış kulak yolunda bazı lezyonlar vardır. Tam iyileşme oranı Bell paralizisine göre biraz daha azdır.
-Orta Kulak İltihapları: Çocuklarda akut orta kulak iltihabı büyüklerde de kronik orta kulak iltihabı çevresindeki kemiği eriterek ya da mevcut açıklıklardan ulaşarak yüz sinirine ulaşabilir ve yüz felci yapabilir.
-Sistemik Hastalıklar: Şeker hastalığı, hipertansiyon, nörit(sinir iltihabı), vitamin eksikliği gibi vücudun diğer bölgalerinide ilgilendiren hastalıklar.
-Tümöral Hastalıklar: Yüz sinirinin kendisinde veya yolu boyunca geçtiği bölgelerdeki tümörler de yüz felci yapabilirler. Bu sinirler iyi ya da kötü huylu olabilirler. Yüz siniri, kaslara gitmeden önce kulak önündeki tükrük bezinin içinden de geçtiği için, bu tükrük bezi tümörleri de yüz felci yapabilir.
-Travmalar: Kulak çevresine veya yüze gelen travmalar (darbeler) yüz sinirini hasara uğratarak yüz felci yapabilirler.
-Ameliyatlar: Kafa içinde, kulakta veya tükrük bezinde başka sebeplerle yapılan ameliyatlar sırasında yüz siniri yaralanabilir.

Kanser Nedir Çaresi nedir

Orta yaş üstünde (40 yaş üzerinde) omurgaya yayılmış kanser nedeniyle gece sırt ağrıları ortaya çıkabilir. Ağrıların bu yönde araştırılması gerekiyor. Hastalığın elenmesinde en kolay tanı yöntemi iki yönlü sırt grafisi çekmek.

Oransızlık problemleri:

Kilo ve boy endeksine göre göğüsleri büyük olan kadınlar sırt ağrısı çekebiliyorlar.

Kalp hastalıkları:

Kürek kemiğine vuran sırt ağrıları, kalp hastalıklarından şüphelenmesine neden olabiliyor. Safra yolları hastalıklarında sırt ağrısı ilk belirti olarak ortaya çıkabiliyor.

Zona:

Sinir uçlarında iltihaplanması sonucu ortaya çıkan hastalık hiçbir belirti vermeden sırt ağrısıyla kendini gösterebiliyor.

Psikosomatik neden:

Sırt ağrıları sadece yaşam koşulları ve strese bağlanmamalı. Her türlü hastalık irdelenmeli.

Ağrıları geçirmek için

Eğer sırtınız ağrıyorsa, yaptığınız iş ne olursa olsun o işi bırakın. Eğer sırtınızda sıcaklık da varsa, soğuk kompres uygulayın. Eğer sırtınız ağrırken aynı zamanda geriliyorsa, sıcak su torbasını sırtınızda gezdirin. Bu arada ağrı kesici bir ilaç da alabilirsiniz. Eğer iki üç gün içinde sırt ağrılarınız geçmezse bir doktora görünmelisiniz.

Uzun süre yatak istirahati yapmak, sırta destek veren kasları zayıflatabilir. Bu nedenle sadece yatarak ağrı geçirmeyi denemek yanlıştır. Bu arada yoga hareketlerinin sırt için son derece yararlı olduğunu belirtelim.

Sağlıklı bir sırt için

1 - Stres ve gerginlik, sırt kaslarının gerilmelerine neden olur. Bu nedenle haftada bir kez sırtınıza masaj yaptırın ya da yoga yapmayı öğrenin. Sırt kaslarının rahatlaması için bu önlemleri almak zorundasınız.

2 - Sırtın sağlıklı olabilmesi için doğru egzersizleri seçmek çok önemlidir. Yüzme ve yürüyüş sırt için ideal egzersizler olarak nitelendirilir, ama siz gene de bir doktora danışın.

3 - Oturduğunuz sandalye ya da koltuk, mutlaka çok rahat olmalı. Ve sırtınıza destek vermeli. Evde iş yerinde ve arabada bu hususa dikkat etmelisiniz. Yumuşak kanape ve koltukların arkalarına yastık koyarak destek almak gerekir.

4 - Yaşamımızın yaklaşık üçte birini uyuyarak geçirdiğimize göre yatağımıza da dikkat etmemiz gerekiyor. Yatağınız kalçalarınızın ve omuzlarınızın rahat edebileceği bir şekilde olmalı.

Sırt Kaslarınız İçin Yapabileceğiniz Basit Egzersizler

1. Boynunuzu Esnetin

Dik olarak oturun ve başınızı kendi etrafında döndürmeden omuzlarınıza doğru hafifçe eğin. Telefonla konuşurken ahizeyi bir sağ omuzunuza bir de sol omuzunuza koyarak bu egzersizi yapabilirsiniz.

2. Omuzlarınız İçin

Dik oturuş pozisyonunuzu bozmadan gece yatış pozisyonlarınızdan kaynaklanan sırt ağrılarınızı gidermek için omuzlarınızı önce öne sonra arkaya doğru düzenli rotasyon ile hareket ettirin.

3. Göğüs Kasları İçin

Dik oturur pozisyonunuzu bozmadan kollarınızı gergin olarak önde göğsünüze paralel şekilde birleştirin. Kollarınızın gergin olmasına özen gösterin ve elleriniz birbirine birleşik iken, başınızın üstüne doğru kol iç kasları ve gögüs kaslarınızın gerilmesini sağlayın.

4. Sırt Kaslarına Devam

Dik oturur pozisyonunuzu koruyarak Önce sağ/sol kolunuzu yana doğru açın. Elinizi bileğinizden yukarı doğru avucunuz dışa bakacak şekilde gerin ( Bu sizin alt kol iç kaslarınızı açacaktır). Pozisyonu bozmadan kolunuzu sırtınıza doğru gerin ve el bileğinizi kendi etrafında çevirin. Kolunuzu başınıza paralel kaldırın ve aynı hareketi tekrarlayın. Kütürdeyen kas seslerinizi duyacaksınız. Aynı işlemi diğer kolunuza da uygulayın.

Sırt Ağrıları Nelerdir Sebebleri

Vücuda destek olan sırtı önemsememek hiç doğru değil. Sırt ağrıları milyonlarca insanın ortak sorunu. Özellikle gelişmiş ülkelerde sırt sorunları önemli bir probleme dönüştü. Bunun için sırt sağlığına özen göstermeliyiz.

Yapılan bir araştırmaya göre sırt ağrılarından yakınanların yüzde 35’i için sırt ağrıları kronik bir soruna dönüşüyor. İnsanların sırtları neden ağrır? Tıp uzmanları başlıca nedenleri şöyle sıralıyorlar: Kötü duruş, incinme, stres, hamilelik, yaşlılık ve aşırı kullanma.

Duruşa dikkat

Eğer düzgün durmayı ilke edinirseniz sırt ağrılarınızın azaldığını göreceksiniz. Bir süre sonra da hiçbir şikayetiniz kalmayacak. Otururken öne doğru eğilmemeye dikkat edin. Omuzlarınız öne doğru gelmesin. Sürekli olarak omuzlarınızı geri itin ve midenizi içinize çekin. Böylece vücudun ağırlığını eşit olarak çeşitli bölgelere dağıtmış olursunuz. Sakın bacak bacak üstüne atarak oturmayın. Bu alışkanlık kan dolaşımını zorlaştırır. Eğileceğiniz zaman sırtınızı öne eğmeyin. Dizlerinizi kırarak diz çökün. Böylece sırtınıza fazla yük binmesini önlersiniz. Alışverişten dönerken, yükü bir elinizde taşımayın. İki ayrı çanta ya da torbaya eşit miktarda malzeme koyun ve öyle taşıyın. Sırtınız ve omuzlarınız arasında denge kurulmasını sağlamakla, sırt ağrısı çekmekten kurtulursunuz.

Ağrılara neden olan hastalıklar

Schuermann hastalığı:

Boyun ve bele göre sırttaki omurlar daha az hareketlidir. Bu nedenle büyüme çağında kan dolaşım problemlerine ait omur düzeyindeki gelişim hastalıkları en çok sırtta görülür. Büyüme çağında kas, eklem uyumsuzluğu yaşayan çocukların sırtlarında ortaya çıkan kifoz adı verilen yuvarlılık, kamburlaşma sırt ağrısına neden olabiliyor. Hastalığın habercisi olabileceği gibi bu dönemde öne doğru eğilmelerden de kaynaklanabilir. Skolyoz, çocukluk ve genç erişkinlik dönemlerinde omurganın üç boyutta eğrilmesi sırt ağrısıyla kendini belli edebilir. Bu sırt ağrıları hareketle artan dinlenmeyle geçen özelliktedir.

Enflamatuar (İltihaplı) romatizmal hastalıklar:

Enflamatuar, gece ağrıları diye adlandırılan bu sırt ağrıları hastalığın en çok bilinen belirtisidir. Gecenin ikinci yarısında uykudan uyandırabilecek şiddette görülür. Ağrıların yanı sıra eklem şişmeleri, sabah sertliği şikayetleri ortaya çıkar. Romatizmal hastalıklarda erken tanıyla, hastalık nedeniyle ortaya çıkabilecek tahribat en aza indirilmeye çalışılır.

Osteoporoz adı verilen kemik erimesi hastalığı:

Özellikle geceleri sırtta şiddetli ağrılara neden olabiliyor. Yaşlı kadınlarda sırt ağrıları, osteoporoz nedeniyle ortaya çıkan osteoporotik yıkım adı verilen, omurların şekillerini kaybedip çökmesinden kaynaklanabilir.

Saç Dökülmesinin Sebebleri

Olağan Saç Dökülmesi:
Genellikle geri dönüşümlü olan bu saç dökülmesi yeni doğan ‘ bebeklerde görülen ani saç dökülmesi yada kadınlarda doğum sonrası görülen yaygın saç dökülmesini tanımlar. Ömrünü tamamlamış saç kendiliğinden veya dış etkilerle (tarama, şampuanla yıkama, fırçalama, saça şekil verme çalışmaları) dökülür. Bunun yerine yeni saç çıkar. Günde ortalama 100 adet saç dökülür.

Anagen Effluvium :
Radyasyona veya bazı kimyasal maddelere maruz kalındıktan sonra görülen ani saç kaybıdır. Bu tip saç dökülmesi en çok kanser nedeniyle kemoterapi ve radyoterapi uygulanan hastalarda görülür. lşleme maruz kalınmasını takiben 1-3 hafta içinde ani saç kaybı meydana gelir. Kemoterapiye bağlı saç dökülmeleri genellikle geri dönüşümlü iken radyoterapinin neden olduğu dökülmelerde geri dönüş imkansız gibidir.

Telogen Effluvium :
Sağlıklı bir kişide saçların %85-90’ı anagen fazda iken %10-15’i dinlenme fazındadır (telogen faz). Yani saçlarımızın bir kısmı dökülürken bir kısmı yenilenir. Bu olağan saç siklusu esnasında günde ortalama 50-1 00 saç teli normal olarak dökülür. Bazen dış etkenlere bağlı olarak dinlenme fazına giren saç oranı artar. Böylece telogen effluvium olarak adlandırılan ve uzun bir süre boyunca saçın yaygın bir şekilde incelip döküldüğü dönem başlar. Telogen effluviumun nedenleri kısaca şu şekilde sınıflandırılabilir:


a) Tiroid anormallikleri: Hipo veya hipertroidizm
b) Proteinden yoksun ağır diyetler
c) Fiziksel veya duygusal stres
d) Geçirilen büyük ameliyatlar
e) Demir eksikliği anemisi
f) Menapoz
g) Bazı ilaçlar: Heparin, beta blokerlar, vitamin A, warfarin, doğum kontrol hapları....

Bazı araştırmalar ise saç siklusunun farklı fazlarında gelişen değişiklikler temelinde tanımlama yapmıştır.


1. Erken anajen terk. Normal anajen faz 2.7 yıl sürer. Bu tip saç dökülmelerinde ise saç folikülleri bu süreyi doldurmadan telojen faza girer. İlaç alımında, yüksek ateş esnasında oluşan saç dökülmeleri bu tiptir.
2. Gecikmiş anajen terk. Burada anajen faz uzun sürer. Normalde belli bir sayıda saç folikülü anajen fazdan telojen faza geçmesi gerekiyorken, bu işlem gerçekleşmez ve neden ortadan kalkınca normalden çok fazla saç kökü telojene geçer (Birikmiş anajen fazdaki saç folikülü nedeniyle) ve bir anda çok miktarda saç dökülür. Gebelik sonrası saç dökülmesi bu tiptir.
3. Kısa anajen. Bazı vakalarda anajen faz kısa sürer bu da anajen/telojen oranını yükseltir. Bir anda dökülen saç sayısı artar.
4. Erken telojen terk.
5. Gecikmiş telojen terk. Mevsimsel saç dökülmesi bu yolla olmaktadır.

Telojen effluvium daha sıklıkla kadınlarda görülür. Akut telojen effluvium 2-6 ay sürer ve tam iyileşir.

Trikotillomani (Saç yolma takıntısı):
Psikolojik kökenli olan bu rahatsızlıkta kişi kendi saçını yolma eğilimindedir. Tipik olarak saç yamalar halinde görünmektedir. Kalıcı saçsız alanlara neden olan bu durumda mutlaka psikoterapiye ihtiyaç vardır. Aksi taktirde saç ekimi sonuç vermez.

Traksiyon Alopesisi:
Saçın sıkı şekilde geriye doğru bağlanması sonucunda kıl foliküllerinde oluşan hasara bağlı olarak ortaya çıkan kalıcı saç dökülmesidir.

Alopesi Areata:
Nedeni tam bilinmemekle birlikte otoimmün kökenli (vücudun savunma sistemi hastalığı) olduğu düşünülen bir rahatsızlıktır. Saçlı derınin herhangi bir bölümünde dairesel alanlar halinde saç dökülmeleri meydana gelir.Halk dilinde saç kıran olarak adlandırılır. Bazen de bütün kafa derisindeki saçın, hatta bütün vücuttaki kılların kaybıyla seyreder. Bunların dışında yara dokusu oluşturmayan, geri dönüşümlü, ve yaş, cinsiyet ve ırk tercihi olmayan bir hastalık olarak tanımlanır. Çocuk ve erişkin her yaşta görülebilir.

Diffüz alopesi :
Diffüz alopesi, bütün kafa derisi üzerinde yayılan jeneralize veya global saç dökülmesidir. Ciddi boyutlarda saç kaybı olana kadar genellikle farkedilmez. Diffüz alopesinin gidişatı değişkendir ve nedene bağlı olarak devamlı veya dönem dönem artan şekilde olmaktadır.